Literatür incelemelerinde, çölyak hastalarında ağız kuruluÄŸu, dil ve mukozada kızarıklık, dildeki pütürlerin düzleÅŸmesi, likenoid reaksiyonlar ve lökoplaki görülebileceÄŸi belirtilmiÅŸ olup; tekrarlayıcı aftlar da görülebilmektedir. AraÅŸtırmacılar çölyak hastalarında patolojik olarak ağız mukozasında orta ve ağır düzeyde lenfositik infiltrasyon ve intraepitelyal T hücrelerinin sayısında artış olduÄŸunu, ayrıca hastalığın ilerledikçe, bireylere glutensiz diyet uygulanmasının oral mukozal dokulara olan T hücre infiltrasyonunu azaltmadığını saptamışlardır. Çölyak hastalarının oral mukozal dokularında lamina propria tabakasında CD4+ ve CD8+ hücrelerinin sayılarında artış ile birlikte, inflamatuar deÄŸiÅŸiklikler geliÅŸtiÄŸi bildirilmiÅŸtir. Aftöz lezyonların emilim bozukluÄŸundan kaynaklanan vitamin eksikliÄŸi nedeniyle geliÅŸtiÄŸi düÅŸünülmektedir.Aft görülen bireylere glutensiz diyet uygulanması ile bu lezyonların sıklığında azalma olduÄŸu saptanmıştır. Çölyak hastalığı ayrıca diÅŸ minesine zarar vererek diÅŸ saÄŸlığını da olumsuz etkileyebilir. DiÅŸlerde beyaz, sarı, kahverengi lekeler oluÅŸmasına yol açarak diÅŸlerin renklerinin bozulmasına neden olabilir. Ayrıca diÅŸlerde çizgili ve oyuklu bir görüntü de oluÅŸturur. Çölyak hastalığı nedeniyle diÅŸlerde oluÅŸan bu izler çoÄŸunlukla da kesici ve azı diÅŸlerde oluÅŸur. Buna raÄŸmen çölyak hastalarında diÅŸ çürümelerinin artmadığı hatta azalabileceÄŸi saptanan diÄŸer bir bulgudur. Çölyak hastalığı olan kiÅŸiler de toplumdaki diÄŸer kiÅŸiler gibi diÅŸ hekimlerine düzenli gitmeli, gerekli takip ve tedavilerine dikkat etmelidir.
