Çölyak hastalığının günümüzde 5 alttipi olduÄŸu belirlenmiÅŸtir. Bunlar kısaca aÅŸağıdaki gibidir.
1. Klasik Tip: Daha çok süt çocukları ve küçük çocuklarda, yaÅŸamın 6-24. aylarında diyetle gluten alımı baÅŸladıktan sonra ortaya çıkan, tipik olarak büyüme-geliÅŸme geriliÄŸi, kronik ishal veya cıvık dışkılama, kusma, karın aÄŸrısı, karın ÅŸiÅŸliÄŸi, kas zayıflığı, hipotoni, iÅŸtahsızlık, kilo kaybı, vitamin eksiklikleri gibi gastrointestinal bulgular ve malabsorbsiyonla karakterli formdur. Diyetteki gluten miktarına ve bireyin immünolojik yanıtına göre haftalar, aylar içerisinde ortaya çıkabilir. Nörolojik bulguları da olabilen bu çocuklar duygusal olarak çekinik, huzursuz, mutsuz ve huysuz olabilirler. Serolojik testler pozitiftir ve barsak biyopsisinde klasik patolojik deÄŸiÅŸiklikler izlenir.
2. Atipik Tip: ÇoÄŸunlukla 5-7 yaÅŸ üstü büyük çocuklar ve eriÅŸkinlerde görülür. Boy kısalığı, ergenliÄŸe giriÅŸte gecikme, kısırlık, yorgunluk, diÅŸ mine tabakası bozuklukları, ağız aftları tedaviye cevap vermeyen veya nedeni kesin belli olmayan demir eksikliÄŸi anemisi, osteoporoz veya osteopeni (kemik erimesi veya mineral kaybı) kronik artrit (eklem iltihabı), kalp kası bozuklukları, karaciÄŸer fonksiyonlarında bozukluk, nörolojik bozukluklar gibi bulgular yanında, tekrarlayan karın aÄŸrısı, bulantı-kusma, ÅŸiÅŸkinlik gibi irritabl barsak hastalığını düÅŸündüren yakınmalar, gastroözefageal reflü ve kabızlık gibi atipik intestinal yakınmalar ile saptanır. Dermatitis herpetiformis ve baÅŸka immunolojik aracılıklı deri ve mukozal doku bulguları görülebilir. Atipik bulguları ve yakınmaları olan bireylerin çoÄŸunda gastrointestinal belirtiler yoktur. Açıklanamayan demir eksikliÄŸi olan eriÅŸkinlerde çölyak hastalığı çocuklardan daha yüksek sıklıkta saptanmıştır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte gliadin peptidlerine karşı farklı immün yanıtların oluÅŸması ve bu tip reaksiyonların daha da artması sonucunda otoimmünitenin belirgin ön planda olduÄŸu tiroidit ve nöropati gibi tablolar eÅŸlik edebilir. Serolojik testler pozitiftir ve barsak biyopsisinde klasik patolojik deÄŸiÅŸiklikler izlenir.
3. Sessiz Tip: SaÄŸlam görünen bir çocuk veya eriÅŸkinde tesadüfen, örneÄŸin 1. derece yakınında çölyak hastalığı olması nedeni ile tarama yapılırken tipik çölyak enteropatisinin saptanmasıdır. Bu vakalar aynı zamanda asemptomatiktirler (herhangi bir ÅŸikâyetleri yoktur). Bu nedenle risk grubu denilen, 1. derece akrabalarında çölyak saptanmış ya da çölyak ile birlikte görülebilen diÄŸer hastalıkları olan bireyler belli aralıklarla araÅŸtırılmalıdırlar. Bu grupta çölyak hastalığı %4-5 sıklıkta bildirilmektedir. Son yıllarda sessiz çölyaklıların da çoÄŸunda hafif, gözden kaçabilen hastalık bulgularının olduÄŸu ve bazı psikiyatrik deÄŸiÅŸikliklerin olduÄŸu gösterilmiÅŸtir. Semptomatik 1 olguya karşılık 7 asemptomatik ya da sessiz olgu olduÄŸu öngörülmektedir. Serolojik testler pozitiftir ve barsak biyopsisinde klasik patolojik deÄŸiÅŸiklikler izlenir.
4. Potansiyel Tip: EMA ve/veya Anti-dTG pozitif olduÄŸu halde, ince bağırsak biyopsileri normal veya minimal deÄŸiÅŸiklik gösteren (Ä°EL artışı = Ä°ELosis gibi) olgulardır. Bu olguların genotipleri de DQ-2 veya DQ-8 gibi çölyak ile uyumlu doku gruplarındandır. Önceleri hiçbir bulguları olmamasına karşın sonraki yıllarda tipik gluten enteropatisi olma riski taşırlar. Bu nedenle izlenmeleri gerekir. Hastalığın klasik formu olan çocukluk çağında hayatı tehdit edici malabsorbsiyon tablosunun daha ileri yaÅŸlarda sıklıkla 10-40 yaÅŸ arasında görülen atipik eriÅŸkin tipi ÇH formuna dönüÅŸmesi anne sütünün daha uzun ve yoÄŸun olarak bebek beslenmesinde yer alması ve glutenin diyete daha geç girmesi ile iliÅŸkilendirilmiÅŸtir. Semptomatik kiÅŸilerde seroloji pozitiftir, biyopsi ise negatifdir.
5. Latent Tip: Asemptomatik kiÅŸilerde seroloji pozitifdir ancak biyopside villöz atrofi (barsak villuslarının küçülmesi, düzleÅŸmesi ve emilim fonksiyonlarının azalması) yoktur.