Dünya ve Türkiye'de gündeme gelen koronavirüs salgınına karşı herkeste bir kaygı mevcut. Artık insanlar sabah yeni bir geliÅŸme var mı diye uyanıyor bu normal saÄŸlıklı bir tepki çünkü kontrollü korku, kontrollü stres faydalı ama korku fobi derecesine girerse sorun baÅŸlıyor.
Ä°nsanlar maskesiz dolaÅŸmıyor, kalabalık ve ÅŸüpheli gördükleri birisi olduÄŸu zaman huzursuz oluyor. Ortada makul bir ÅŸüphe olmadan maskeyle dolaÅŸmak fobi iÅŸareti olabilir. Günümüzde insanlar artık koronafobiden ve koronayaktan bahsediyorlar. Solunum tepkisi vermeyen kiÅŸilerden kaçınmak, solunum belirtisi vermeyen kiÅŸilerin yanında maske takmak, böyle bir durumda tamamen sosyal teması kesmek. Bu üç belirti varsa koronafobi baÅŸlamış olabilir. Koronayak olmuÅŸ kiÅŸi ürkek hareket eder, orantısız tepkiler verir, bununla ilgili ÅŸakayı dahi kaldıramaz. Paranoyak olan kiÅŸiler ÅŸakayı kaldıramaz, mizah ayrımı yapamaz, en yakınından bile ÅŸüphelenir. Bu kiÅŸilerde el yıkama davranışını artabilir. Normalinde kiÅŸi önlemini alır ve rutin hayatını bozmaz ise sorun yok gibi düÅŸünülebilir ancak kiÅŸi kaçınıyor ve sürekli huzursuz bir ÅŸekilde ise durum normalin dışına çıkmış olabilir. Bu nedenle yine burada stres altında soÄŸukkanlı kalma becerisi önemli. Stresin ilk olarak sindirim sisteminde olan organları etkiler. Stres altında midesi bulanan, kusan, ishal ya da kabız olan birçok insan vardır. Stres baÅŸlaması ile mide ve bağırsakta bulunan asit ile bazın dengesi deÄŸiÅŸir. Organlarda (ülser, reflü, gastrit ve çölyak) yaralanmalar baÅŸlar. Birçok hasta, önce hastaneye reflü hastalığı ile gelirler. Yapılan detaylı tetkiklerde çölyak hastalığının baÅŸladığını öÄŸrenirler.
Uzun yıllar boyunca vücutta bulunduÄŸunu belli etmeyen çölyak hastalığı, aşırı stres zamanında kendini belli edebiliyor. Çölyak hastası olduÄŸunu bilmeyen ve sonradan öÄŸrenen kiÅŸiler ise ÅŸu soruya cevap arıyor; stres çölyak hastalığını tetikler mi? Çölyak hastalığı çocuklarda genelde karın aÄŸrısı, ishal, kusma, zayıflama, karında ÅŸiÅŸlik gibi belirtiler gösterir. YaÅŸ ilerledikçe gözlenen bu hastalıkların sayısı da artar. Ciltte dökülmeler ve kaşıntı, kansızlık, sık tuvalete ihtiyacı, yorgunluk, eklem aÄŸrıları, ağız içinde aft oluÅŸumu gibi.
Uzmanların açıklamaları doÄŸrultusunda stresin çölyak hastalığına etkisi oldukça büyüktür. Stres hem mide-bağırsak sistemini hem de bağışıklık sistemi baÅŸta olmak üzere birçok sistem üzerinde olumsuz etki göstererek henüz tetiklenmeden yatkınlık olarak kiÅŸide zeminde bulunan çölyak belirtilerinin ortaya çıkmasına, hastalığın geliÅŸmesine, atakların ÅŸiddetlenmesine ve sürmesine, neden olabilir. GeliÅŸen hayatın bize sunduÄŸu olanaklar ile beslenme düzenimiz tamamen deÄŸiÅŸmiÅŸ durumdadır. Günümüzde koronavirüs önlemleri kapsamında insanlar bir süredir vakitlerini evlerinde geçirmektedirler. Bu da günlük alışkanlıklarının ve yeme düzenlerinin kısmen de olsa deÄŸiÅŸmesine neden olmaktadır. Ayrıca insanların hayatlarında kendilerinin de kontrol edemeyeceÄŸi stres verici yaÅŸantılar (ölüm, boÅŸanma, maddi sorunlar vs) olmakta ve bazı kiÅŸiler bu dönemde daha fazla yemeye ve diyetlerinde düzensizliÄŸe girmektedirler. Aşırı ve düzensiz yeme alışkanlığının da çölyak için risk faktörü olabileceÄŸi düÅŸünülmektedir. Yemek alışkanlıklarımızın da deÄŸiÅŸtiÄŸi modern çaÄŸda çölyaklılar baÅŸta olmak üzere saÄŸlıklı bir yaÅŸam isteyen kiÅŸilerin diyetlerine dikkat etmeleri ve mümkün olduÄŸunca düzenli bir yaÅŸam sürmeleri (saÄŸlıklı ve çölyaÄŸa uygun diyet, spor, düzenli uyku, stresten mümkün olduÄŸunca uzak kalma) hastaların yaÅŸam kaliteleri açısından önemlidir. Livaglutensiz ailesi olarak herkese saÄŸlıklı mutlu bir yaÅŸam dileklerimizle…